Youtube, Twitter, Instagram gibi sosyal paylaşım siteleri insanları televizyondan uzaklaştırmadı. Türkiye’de büyük çoğunluk en az bir televizyon dizisini sürekli izliyor. Dizilerde geçen olaylar ve dizi karakterleri insanların konuşma konularının başında yer alıyor. Geniş kitleler dizileri, filmleri, yarışmaları, magazin programlarını, maçları televizyondan izliyor.
TİAK Televizyon İzleyici Ölçüm Paneli verilerine göre, 2022 yılında kişi bazında ortalama televizyon izleme süresi 3 saat 49 dakika. Hane bazında günlük televizyon izleme süresi ise 6 saat 33 dakika.
Üstelelik artık televizyonda reklamlar başladığı zaman insanlar kanal değiştirmiyor. Ellerindeki cep telefonlarına bakıyor.
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gençler ve AB sosyo ekonomik grubu daha az televizyon izler. Ama hem dünyada hem Türkiye’de televizyon izlemek, uyuma ve çalışmanın ardından toplumun üçüncü en önemli etkinliğidir. Televizyon insanların hayatlarının merkezindedir.
Televizyonda izlediğimiz diziler, yemek ve sağlık programları, spor karşılaşmaları ve yarışmalar, popüler kültürün içeriğini oluşturur. Popüler kültür, eğitimli-eğitimsiz herkesin ilgi alanıdır, halkın kültürüdür; zamanının ruhunu yansıtır. İstesek de istemesek de hepimiz popüler kültürün içinde yaşar, popüler kültürden etkileniriz. Popüler kültürü görmezden gelmemiz mümkün değildir. Eğer siyaset, pazarlama gibi kitlesel işler yapıyorsak popüler kültür, bizim temel ilgi alanımız olmak zorundadır. Eğer bir siyasetçi ya da bir marka yöneticisi popüler olanı ıskalarsa, kendi hedef kitlesine yabancılaşır.
Bir markanın geniş kitlelere ulaşmasında TV hala büyük önem taşıyor. Geniş kitlelere hızlı ve etkileyici bir şekilde ulaşmak için televizyonu bir reklam mecrası olarak kullanmak, kitlesel markalar için vazgeçilmez.
Yaratıcı bir marka reklamı, iyi bir prodüksiyon kalitesiyle televizyon gibi kitlesel bir mecrada yayınlandığı zaman bir gecede geniş kitlelerin dikkatini çekme, markayı onların zihninlerine yerleştirme gücüne sahip.
Televizyonun öldüğü söylemi; Twitter, Facebook, Instagram, Google ve Youtube gibi küresel güçlerin propagandasıdır. Tabii buna bir de pazarlamacıların her yeniliğe aşırı düşkünlüklerini ve bilimsel veriler yerine safsatalara inanma zafiyetlerini eklemek gerekir.
Televizyon ölmedi. Uzun bir süre bizimle yaşayacak.
Reklamdan hiç hoşlanmam. Benim gibi bir profile de TV reklamları ulaşabiliyor. Evet reklam yayını başladığını sesini kapatıyorum ama görüntü, marka tanıtım mesajlarını görmezden gelemiyorum.
Eşim işten döndüğünde TV’yi açar, çoğu zaman yatmadan az önce kapanır. Arada yemek yapar, iş yapar ama TV hep açıktır. Televizyonun evde varlığını bu açıdan da kabul edersek izleme istatistikleri gerçek izlemeyi yansıtmasa da TV adedinin de artması bu anlamda uzun süre aramızda olduğunu söyleyebiliriz.
Bir de arz arttıkça haber bültenlerinin başına, arasına sonuna bile reklam eklendi.
Nasıl televizyon sinema sektörünü bitirmediyse elimizdeki akıllı cihazlar da TV’den kopartmadı; kimi görsem karşısına geçtiğinde TV’ye uyum gösteriyor.
Son olarak TV tüketmesi kolay bir üründür, reklamları da.
Selamlar,
TV izleme saatleri için kaynağınız nedir , merak ettim.
Teşekkürler ,
İnsanların televizyon izleme sürelerinin uzaması, televizyonun bir pazarlama kanalı olarak daha etkili hale geldiğini göstermez. Eski etkisini korduğu bile söylenemez. Yeni nesil dijital platformlar sayesinde reklamlar sırasında yayını ileri alıyoruz. 60+ yaş grubundaki annem, babam bile bunu öğrendiler, bu şekilde reklamları atlıyorlar.
Reklamları atlama imkanı olmayanlar bile reklam sırasında telefonlarını ellerine alıyorlar.
Ayrıca televizyon doğru hedefleme yapma konusunda internet mecralarıyla karşılaştırıldığında çok yetersiz kalıyor.
Televizyona reklam vermenin diğer kanallara kıyasla astronomik maliyette olmasından bahsetmiyoruz bile.