Sadece insanlar değil markalar da kendilerini görüntüleriyle ifade ederler. Markalar logoları ve renkleri sayesinde “kalabalıkta” ayırt edilir olurlar. Teknik olarak marka kimliği, bir markanın amblemi, logosu, yazı karakterleri ve renklerinden oluşan görsel unsurlarının bütününe verilen isimdir. Bu kimlik, markanın (kurumun) antetli kağıtlarına, ofislerine, mağazalarına, ambalajlarına, broşürlerine, şirket araçlarına, web sitelerine uygulanır; marka kimliği hayata geçer.
Kimlik, markayı görsel bir bütünlük içinde somutlaştırır ve dış dünyaya yansıtır. Markanın tutarlı bir algı oluşturabilmesi için kimliğine özen göstermesi ve bu konuyu hakkıyla yönetmesi gerekir.
Başarılı bir marka sadece iyi bir görsel kimlikle yaratılmaz elbette ama iyi bir görsel kimlik olmadan da bir markanın kendisini anlatması mümkün değildir. Mevlana’nın insanlar için söylediği markalar için de geçerlidir: Markalar da “göründükleri gibi olmalı ya da oldukları gibi görünmelidirler.”
Rudolf Arnheim “Düşünmenin görmeyle başladığını, düşüncenin yapısal olarak görme duyumuza bağlı olduğunu” söyler. Görsel iletişiminin duygusal etkisi çok güçlüdür. Görsellik hem hızlı hem da kalıcı bir iletişim kurmanın yolunu açar. Görsel kimlikleri iyi tasarlanan markalar, kendilerini daha etkili bir şekilde ifade etme, rekabetten ayrışma imkanı bulurlar.
Kurumsal kimlik ve marka kimliği konusunda dünyanın en deneyimli isimlerinden biri olan Wally Olins’e göre marka (kurum) kimliği, bir kuruluşun sembollerini, logolarını, renklerini ve ürünlerini sergilemenin yanı sıra, bize o kuruluşun değerlerini, iş yapma anlayışını, yönetim biçimini ve duruşunu da anlatır. Olins’e göre markaların kimliklerini belirlemeden önce “Ne yapmaya çalışıyorum? Kiminle konuşuyorum? Nasıl konuşmalıyım? Kendimi net bir şekilde nasıl anlatabilirim?” sorularına doğru cevaplar vermeleri gerekir.
Markalar, insanların karşısına, kimliklerini giyinerek çıkarlar. Renkler, şekiller, biçimler, fontlar; mimari ve endüstriyel tasarımlar… bir ana fikir (kavram) altında birleşip bir bütün oluşturarak markanın (kurumun) imzası olurlar. Bir markanın, duruşunu, iddiasını, yapmak istediklerini, gitmek istediği istikameti, vaat ettiği kaliteyi bu imzadan kolaylıkla okumak mümkündür.
İyi bir kimlik tasarımı marka algısına güç katar. Diğer her şeyi tam yapsa da, kendisini iyi ifade etmeyen bir görsel kimliği olan markalar hak ettikleri itibarı elde edemezler.
İnsanların kişiliklerini görünüşleriyle yansıtmaları gibi, markalar da özlerini kimlikleriyle yansıtırlar.
Biçim de, öz kadar önemli ve değerlidir.
Konuyla İlgili Makale ve Linkler
- “The Intelligence of Vision: An Interview with Rudolf Arnheim”
- Elliot S. Schreiber, “Essential Knowledge Reputation”
- Olivia Kiriakidou, Lynne J. Millward, "Corporate Identity: External Reality or Internal Fit?"
- Sallyanne Tromp, “Corporate Reputation Management“
- Annette L.M. van den Bosch and Menno D.T. de Jong, “How Corporate Visual Identity Supports Reputation”
- Corporate Identity, Wikipedia
- Dennis B. Bromley, “Relationships Between Personal and Corporate Reputation"
- Toby Ingram, “Corporate Reputation: Definitions and Representative History of Literature”
- “T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kurumsal Kimlik Kılavuzu”, Bir Uygulama Örneği Olarak
- “Orta Doğu Teknik Üniversitesi Görsel Kimlik Kılavuzu”, Bir Uygulama Örneği Olarak
- Wally Olins, “My Interview for Designboom”, April 7, 2014
- Laura Ries, “Repositioning 'Positioning: Connect With Consumers With a Visual Hammer, Not Verbal Nails.”
Harika bir yazı olmuş elinize sağlık