Skip to main content

Markalar, Popüler Kültürün İçinde Hayat Bulur

24 Ekim, 2010

Şarkıcıların, sinema sanatçılarının, siyasetçilerin özel hayatları, insanların ilgisini çeker. İnsanlar, hangi lokantaların, hangi tatil yerlerinin “tutulduğunu” da bilmek isterler. Rating yapan diziler, gişe yapan filmler, tutulan reklam sloganları, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş maçları, onların günlük konuşma konularıdır. Levent Erden’in dediği gibi bu konular, sokaktaki insanın “konuşma akçeleridir”.

Seçkin bir azınlığın iddia ettiği gibi popüler kültür, bir yozlaşma ya da sadece eğitimsizlerin ilgi alanı  değildir. Aksine popüler kültür, halkın kültürüdür; zamanının ruhunu yansıtır.

Herkes popüler kültürün içinde yaşar, az ya da çok popüler kültürden beslenir. Daha seçkin olanı tercih edenler bile, popüler kültürden etkilenirler. Hele, siyaset ya da pazarlama gibi kitlelerle ilgili iş yapanlar, popüler kültüre hiç kayıtsız kalmazlar. Çünkü popüler kültüre uzak duran bir siyasetçi ya da bir marka yöneticisi, kendi “seçmenine”; “müşterisine”, “tüketicisine” yabancılaşır. 

populer-kulturun-1

Kitlelerin ne dinlediği, ne izlediği onların duygu ve düşüncelerini yansıtır. 1960’ların iyimserliğini Beatles; 1970’lerin kötümserliğini Arabesk anlatır. Sadece popüler kültürü takip ederek bile, kitlelerin ruh hallerini anlamak mümkündür.

Kimi sosyal bilimciler popüler kültürün, “halkın kültürü” olmadığını; gücü elinde tutan kültür endüstrisi tarafından “üretilen” bir kültür olduğunu söylerler. Bu görüşte bir haklılık olmasına rağmen şurası da bir gerçek ki, toplum tarafından benimsenmeyen hiçbir “dayatma” popüler olamaz. Popüler olmak için toplumsal kabul şarttır.

Toplumun duygu ve düşüncelerini, ruh dalgalanmalarını, zihin kalıplarını okumanın en iyi yolu popüler kültürden geçer. Sezen Aksu, bunu en iyi yapanların başında gelir. Bu topraklarda yaşayan hemen herkesin hayatında “işte benim şarkım” dediği bir Sezen Aksu klasiği mutlaka vardır.  “Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde.” diyen de Sezen’dir, “Gitme kal yalan söyledim.” diyen de. Nil Karaibrahimgil‘in de dediği gibi, “Bilinçaltımızın uzaktan kumandası Sezen’dedir.

Popüler kültürü yaratan Sezen Aksu gibi sanatçılar, toplumun nereye gittiğini, onun duygu ve düşüncelerini en önce fark eden insanlardır. Onlar, geniş halk kesimlerinin ruh halini en önce fark edip, bunu yorumlama yeteneğine sahip insanlardır. Benzer şekilde moda tasarımcıları da bugünden, insanların bir sonraki sezon hangi rengi, hangi kumaşı, hangi kalıbı beğeneceğini öngörüp, yeni modayı yaratan insanlardır. 

Bir toplumu peşinden sürükleyen her şey, o toplumun özlemlerini ve korkularını yansıtır. Bu nedenle çizgi film kahramanları, dillerden düşmeyen şarkı sözleri, en çok izlenen dizilerin replikleri ya da kamyonların arkasında yazanlar, toplumu anlamak için birer “hazine” niteliğindedir.

Marka yaratmak bir boşlukta değil, bir toplumun içinde yapılan bir faaliyet olduğuna göre, marka yönetenlerin, toplumun neyle ilgilendiğine duyarsız kalma lüksleri yoktur. Markalar popüler kültürü dışlarsa, hedef kitleleriyle bağ kuramazlar. Bugün Turkcell, Arçelik, Garanti, Efes, Coca-Cola gibi büyük markların her dünya kupasında her müzik festivaline her büyük etkinlikte sponsor olarak karşımıza çıkmaları bu nedenledir. Büyük markalar, tüketicilerinin gittikleri yere giderek onların duygularına tercüman olurlar. 

Markalar popüler kültürün içine yerleşerek tükticileriyle duygusal ilişki kurar. Turkcell-Recep İvedik, Mavi Jeans-Kıvanç Tatlıtuğ reklam filmleri bu markaların popüler kültür aracılığıyla tüketicilerle bağ kurma örnekleridir.

populer-kulturun-2

Marka yönetenlerin, “sokağı” anlamaya çalışmaları, özellikle spor, müzik ve film endüstrilerini çok yakından takip etmeleri bir zorunluluktur. Marka yöneten her insanın, sokağa çıkması ve hayatın içine girmesi gerekir. Bir marka, sadece araştırma raporları okuyarak yönetilemez. 

Bir siyasetçinin ya da bir marka yöneticisinin popüler kültürü bütün yanlarıyla benimseyip hayatına sokması gerekmez ama kitlelerle ilgili iş yapan herkesin; popüler kültürü takip etmesi, anlaması, yorumlaması ve yaptığı işi, kitlelerin ruh hallerini dikkate alarak yönetmesi gerekir. 


Konuyla İlgili Makale ve Linkler

  1. Birth of an MTV Nation –Vanity Fair
  2. High Culture
  3. Popular Culture
  4. Rıfat N. Bali

Konuyla İlgili Kitap Önerileri

Yorumlar

Comments (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir