Skip to main content

Online Alışveriş

30 Mayıs, 2017

Bugün markaların çoğu, hem fiziksel mağazalarından hem de internet üzerinden satış yaparak, gerçek ve sanal kanallarını entegre ediyor; sanal ve gerçek dünyalar, pek çok alanda olduğu gibi alışverişte de iç içe geçiyor.

Bilişim Sanayicileri Derneği’ne göre, 2016 yılında, Türkiye’de e-ticaret hacmi %24 artarak 31 Milyar TL’ye ulaştı; e-ticaret sadece dünyada değil Türkiye’de de en hızlı büyüyen sektörlerin başında yer alıyor. Ama e-ticaretin toplam perakende pazarındaki payı henüz %3-4’lerde; bu oran gelişmiş ülkelerde %9’lar civarında.

Dünyanın hemen her ülkesinde e-ticaret müşterileri ağırlıklı olarak; genç, eğitimli, gelir düzeyi yüksek insanlar. Ayrıca eve teslim özelliğinden dolayı, hareket etme zorluğu yaşayanlar, evden çıkamayan çocuklu aileler ya da yaşlı insanlar için de, e-ticaret çok kullanışlı bir kanal.

e-ticaret henüz hayatımızda yeni olduğu için, pazarlamacıların bu konuda pek çok görüş ayrılığı var. Magda Nenycz-Thiel ve Jenni Romaniuk’un e-ticaret üzerine yaptıkları birçok araştırmalardan elde ettikleri bulgular online alışverişle ilgilenenlere yol göstericidir:

  • Online alışveriş, her ürün ve hizmet kategorisi için bir mecburiyet değildir. Bir marka, kar etmeyecekse, e-ticarete girmemesi gerekir.
  • Alışverişçiler e-ticaret sitelerinde de, fiziksel satış noktalarında gösterdikleri davranışları sergilerler; tek bir markadan değil, birden fazla markadan satın alma yaparlar. Bir ürün kategorisinde, tek bir e-ticaret sitesinden alışveriş yapanlar, çok küçük bir azınlıktır.
  • Fiziksel kanalın yanı sıra, online kanalda varlık göstermeye başlayan markaların satışlarının küçük bir bölümü, e-ticaret kanalına kayar. Ama bunun tersi de geçerlidir. Pek çok kategoride tüketiciler, internette karşılaştırdıkları markaları, fiziksel kanaldan satın almayı tercih ederler ve markanın online kanalda varlık göstermesi, fiziksel kanallarda satışını artırır. Bu nedenle markaların, alışverişçilerin online-offline kanal geçişlerini kolaylaştırmaları gerekir. Bazı markaların uyguladığı “tek müşteri, çok kanal” yöntemi, bu geçişi kolaylaştırmak içindir.
  • Alışverişçilerin e-ticaretten satın aldıkları ürünler farklılaşabilir. Bazı markaların bazı ürünleri e-ticaret sitelerinde daha fazla tercih edilir. Markaların online kanalda satışa sundukları ürün portföylerini, bu kanalın özelliğine göre düzenlemeleri gerekir. Alışverişçiler hangi ürünleri e-ticaret sitesinden almayı tercih ediyorlarsa, markanın e-ticaret iletişimini ve sitesindeki sergilemeyi bu alışkanlıklara uygun olarak yönetmesi gerekir.

  • Online alışveriş, fiziksel alışverişten daha hızlıdır. Markaların alışverişçilerin bu eğilimini önemsemeleri ve e-ticaret sitelerinde en çok satan ürünlerini en önce görünecek şekilde sergilemeleri gerekir. Online satış kanalında var olmak satış yapmak için yeterli değildir; markaların alışverişçilerin tercihlerine uygun kaliteli bir varlık göstermeleri gerekir.
  • Alışverişçilerin kategoriyi akıllarına getirdikleri anda (KAGA), akıllarına gelen ilk marka olmak, e-ticarette de son derece önemlidir. Bir markanın fiziksel kanalların yanı sıra, online alışveriş imkanı sunan bir e-ticaret sitesi açması, bu kanaldan satış yapacağını garanti etmez. Bu nedenle e-ticaret için her markanın ayrı bir reklam bütçesi ayırması ve yeteri kadar reklam yapması gerekir.
  • e-ticarette, bir insanın alışveriş yaparken karşılaştığı bir zorlukta siteyi terk etmesi, fiziksel bir satış noktasını terk etmesinden daha kolaydır. Bu nedenle, markaların e-ticarette başarılı olmaları için, e-ticaret sitelerinin son derece kullanışlı olması gerekir. Bugün pek çok markanın istediği satışı yapamamasının nedeni, e-ticaret sitelerinde alışverişçilerin aradıkları ürünü kolayca bulamamaları, kolay ödeme yapamamaları gibi teknik sorunlar nedeniyledir. Markaların, satın almanın önündeki bu tür engellerin hepsini kaldırması gerekir.
  • Yalnızca online kanalda satış yapan markalar, offline kanallarla da rekabet ederler. Dolayısıyla pazarlamanın bütün kanunları, online alışveriş için de geçerlidir.
  • Markaların fiziksel satış kanallarında kendilerine yer bulmasının çok zor olduğu bir gerçek. Bu zorluk, online kanalda satış yapmak isteyen markalar için daha da fazla ve her geçen gün daha da artıyor. Gelecekte bir markanın online kanalda kendini var etmesi, fiziksel kanalda var etmesinden daha da zor olacak. e-ticarete girmeyi düşünen markaların bu gerçeği dikkate almaları ve zaman kaybetmemeleri gerekir.

Konuyla İlgili Makale ve Linkler

  1. Edward Nevraumont, How to do Marketing
  2. Nielsen, Global Connected Commerce, 2016
  3. Nielsen, “What are Connected Shoppers Doing and not Doing Online?”
  4. Nielsen, Global Connected Commerce, “Is e-tail Therapy The Next Retail Therapy?”
  5. Jerry Daykin, The Key Step To Digital Marketing Success in 2015 #DigitalSense
  6. İnternet Ve Sosyal Medya Kullanıcı İstatistikleri 2017
  7. Digital in 2017 Global Overview Raporu
  8. Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, 2016
  9. Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) E-Ticaret Pazar Büyüklüğü 2016 Raporu
  10. Tüsiad, Dijitalleşen Dünyada Ekonominin İtici Gücü: E-Ticaret
  11. Ayşe Betül Öztürk, E-Ticaret Sektörü Sunumu, İş Bankası
  12. The Truth about Online Consumers, KPMG 20187 Report

Yorumlar

Comments (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir