Amerika Birleşik Devletleri merkezi haber alma teşkilatı CIA bir kurumu, bir şirketi veya bir oluşumu sabote etmek için yapılması gerekenleri bir eğitim programında derleyip toparlamış.
CIA kaynaklı belgeler 1944 yılına ait ama sanki bugüne aitmiş gibi güncel. Demek ki bir şirketi sabote etme yöntemleri hiç değişmiyor.
CIA kendi ajanlarına aşağıda listelediğim yöntemleri öğretiyor. Bu eğitimi alan ajanlar sabote edilecek kurumlara çalışmaya başlayarak onların işleyişini sabote ediyor.
Aşağıdaki listeyi okuyup değerlendirirseniz, sizin şirketinizi kimlerin sabote ettiğini belirleyebilirsiniz.
- İşlerin hızlanması için pratik yollar kullanmak isteyenlere itiraz edin. Her şeyin kurallara harfiyen uygun yapılması için ısrar edin.
- Söz aldığınız zaman konuşmalarınızı uzun tutun. Görüşlerinizi kendi geçmişinizden hikayeler anlatarak süsleyin. Hamaset yapmaktan kaçınmayın.
- Mümkün olduğu ölçüde işleri komitelerin yapmasını önerin. Komitelerin üye sayısının mutlaka 5 kişiden fazla olmasını sağlayın.
- Toplantıların gündemiyle ilgisi olmayan konuları sıkça gündeme getirin. Bunların konuşulmasını sağlayın.
- Kavramların, kelimelerin “tam anlamlarını” tanımlamak gerektiğini talep edin ve bunlar üzerinde uzlaşma sağlamayı isteyin. Uzlaşma sağlanmadan ilerlemenin doğru olmayacağını savunun.
- Bir önceki toplantıda karar alınmış konuların üzerinden geçilmesini ve bu karalardan katılımcıların emin olup olmadığını sorgulayın.
- Bir konuyu çözmek için acele edenlere ileride karşı karşıya kalabilecekleri nahoş durumları hatırlatın ve dikkatli, tedbirli olmalarını tavsiye edin.
- Alınan her kararın daha önce alınmış kararlarla uyumlu olup olmadığının endişesini dile getirin. Her kararın uygunluğunu tartışın.
Bunlar bir şirketin işleyişini sabote etmek için CIA üst yönetiminin kendi ajanlarından uymalarını istediği davranışlar.
Sizin şirketinizde de benzer davranışları sergileyen ajanlar var mı?
Aslında “Takım İletişimi” konusu ele alınmış. Yüksek performanslı takımlarda kavramlar ve tanımlar üzerinde uzlaşma sağlanması en önemli kriterlerden birisidir. Bu aynı zamanda “BİZ ZEKÂSI/WQ” tanımının da asgari şartıdır. Asker kökenliyim, istihbaratın temel prensiplerinden haberdarım, bu konunun ancak kurum kültürünü sabote etmeyi amaçlayanlar için geçerli olabileceğini düşünüyorum. (örneğin; yeni CIA Başkanı Gina HASPEL’in Suud Kralını “Kuzey Irak’ta petrol endüstrisinde yetiştirdiğimiz ajanlarımızı ARAMCO yönetimine getirmezseniz orayı başınıza yıkarız! tehdidinde olduğu gibi…) Bizim de Stratejik önemde kuruluşlarımızda (Aselsan, TUSAŞ, Roketsan, TÜBİTAK… ) zamanında bunlar yaşanmamış mıydı? Normal insanlar Biz Zekâsı’na katılım sürecinde direnç gösterebilirler, katılım düzeyleri yükselip azalabilir. Sabotaj amaçlayanları erkenden keşfetmekse amaç; düşünülebilir. Ancak bu konu aynı zamanda Liderliğin konusudur. Liderliğin hem bir bilim, hem de bir sanat olması bu nedenledir. Saygılarımla.
Yukarıdaki maddeler, “kısa kes, hızlı iş yap, kurallar, takım ve komiteler çok da önemli değil, detaylara girme, geriye dönük kontrolle zaman kaybetme, aceleyle çözüm üretmek isteyenlere tedbir önerme, kurumun aldığı kararlar arasındaki uyum ve tutarlılığı sorgulama” şeklinde okunma ve yorumlanma tehlikesi içeriyor. Bunları değerlendirirken, ülkelerin, iş kültürlerinin ve sektörlerin dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Tehlike olarak işaret edilen hususlar gereği gibi değerlendirilmediği taktirde asıl bu yaklaşımın şirketleri sabote edebileceği düşüncesindeyim. Dolayısıyla, bu yaklaşımın bilimsel kaynağı ne kadar sağlıklıdır bilemiyorum ve rezervlerim var.
Özalp’cim,
Senin düşüncenin de geçerli olduğu
pek çok durum var. Sen de haklısın.
Teşekkür ederim.
Rica ederim sevgili Temel, yönetim ve pazarlama alanlarına yıllardır ışık tuttuğun ve tutmaya devam ettiğin için ben sana teşekkür ederim. Senin gibi bir ustayla ve değerli okurlarınla fikir alışverişinde bulunmak, bu konulara ilgili duyan herkes için büyük şans…
Aşağıda katılmadığım tek bir madde var.
“Kavramların, kelimelerin “tam anlamlarını” tanımlamak gerektiğini talep edin ve bunlar üzerinde uzlaşma sağlamayı isteyin. Uzlaşma sağlanmadan ilerlemenin doğru olmayacağını savunun.”
Kavramların ve kelimelerin tam olarak herkes tarafından anlaşılması ve aynı yerde olması gerektiğini düşünüyorum. Diğer türlü beklentilerin farklılaşacağını ve süreçlerin iyi yönetilemeyeceği kanaatindeyim.
Çok güzel tespitler, tebrikler.
Selamlar
Görünüşe göre bayaa bir ajanla karşılaşmışım kariyerim boyunca. Çok ilginç ve değişik bir konu olmuş, tebrikler. John Perkins’in Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları kitabının ikincisini okumayı erteliyordum bir süredir, şimdi ilk sıraya aldım tekrar…