Pek trafik olmayan açık bir yolda, düzgün bir asfaltın üzerinde araba sürmek için çok deneyimli bir şoför olmaya gerek yoktur. Çarşaf gibi bir denizde tekne kullanmak için usta bir kaptan olmak da gerekmez. Ortada bir sorun, bir karışıklık olmadığı durumlarda bir şirketi ya da bir ülkeyi yönetmek çok kolaydır. Yönetim kurallarını uygulayan herkes yönetmeyi başarır.
Ama hayat çoğu kez böyle değildir. Ne bütün yollar dümdüz ne de denizler çarşaf gibidir. Şirketler de kurumlar da ülkeler de zorluklar yaşar, engellerle karşılaşırlar; yaşadıkları zorlukları aşabilirlerse düzene, istikrara kavuşurlar. İstikrar arzu edilen bir durumdur ama sürekli istikrar mümkün değildir. Hayatın döngüsü gereği her istikrarlı ortam önce bozulur sonra olağan dışı dönemler yaşanır ve en sonunda yeni düzen kurulur.
İşte bu olağan dışı dönemleri yönetmek için liderliğe ihtiyaç vardır. Peki liderlik nasıl öğrenilir? Liderlik, okulda eğitim alarak herkesin edinebileceği bir yetkinlik midir? İnsan deneyimli bir liderden lider olmayı öğrenebilir mi?
Dov Frohman zorluk yaşamadan, bir mücadele vermeden hiçbir insanın liderliği öğrenemeyeceğini söyler. Frohman’a göre liderlik, insanın yaşadığı zorlukları aşarken edindiği deneyimle kazandığı becerilerin toplamıdır.
Liderlik,
- Bir gelecek hayal etmeyi ve bu hedefe varmak için kararlılık göstermeyi,
- Belirsizliği kabullenmeyi,
- Mevcut anlayışlara karşı gelmeyi,
- Farklı düşünmeyi ve yaratıcı olmayı,
- Sezgilerine güvenmeyi,
- Cesaretli olmayı ve risk almayı gerektirir.
Liderlik, içinden çıkılmaz gibi görünen zor durumlarda, insanın bütün olumsuzluklara rağmen, mevcut koşullara boyun eğmemesi, yarının daha güzel olabileceğini düşlemesi ve hedefine varabilmek için uygulama kararlılığı göstermesini gerektirir.
Liderlik, okulda ya da eğitim programlarında edinilen teknik becerilerden çok, insanın zorlukları aşarken elde ettiği “kişisel bilgeliktir”.
Aslında pek çok insanın içinde bu potansiyel vardır ama çoğu zaman koşullar insanın yapabileceklerini yapmasına engel olur. Liderlik gösterenler ise bu koşullara rağmen inandıkları doğruları hayata geçirme kararlılığı gösteren insanlardır.
Büyük şirketlerin eğitim programları düzenleyerek yönetici adaylarına liderlik ilkelerini öğretmeleri pek fayda sağlamaz. Şirketlerin yapması gereken, bu eğitimleri verdikleri insanların içindeki liderlik potansiyelini ortaya çıkaracakları koşulları hazırlamak, yöneticilere daha fazla karar alma serbestliği tanımak ve onların kendi hatalarından ders almalarına zemin hazırlamaktır.
Liderliği öğrenmenin kısa yolu yok maalesef. İnsan ne kadar zorluk çeker ne kadar engel aşarsa kendini hayata o kadar güçlü hazırlar. Her şirketin yöneticilerine bu mücadele gücünü aşılaması ve onların kendi “kişisel bilgeliklerini” inşa etmelerine imkan sağlaması gerekir.
Not: Bu yazıyı ilk kez 25 Ekim 2016 tarihinde yayınladım.
Konuyla İlgili Makale ve Linkler
- Prof. Don Sull: London Business School Strategic Management Professor, Keynote Speaker, About The Upside of Turbulence
- Prof. Don Sull: "Simple Rules - How to Thrive in a Complex World" | Talks at Google
- Dov Frohman, "Leadership Under Fire", HBR
- Paula Margulies, “Dov Frohman Leads the Hard Way” Strategy+Business
- Eric Markowitz, “Are the Best Leaders Revolutionaries?“
- Asem Chandra, “4 Fundamentals to Inspire Leadership Within Your Company“
- David R. Kolzow, PhD, “Leading from Within: Building Organizational Leadership Capacity”

İyi ki varsınız. Her yazınızı okuduğumda kafam pırıl pırıl oluyor:)
Emeğinize sağlık, teşekkürler değerli hocam.
Hocam tam bir ekolsünüz .Bir süredir yazılarınızı okuyorum ve her okuduğum yazıda eksiklerimin ne olduğunu nasıl tamamlayacağımı öğreniyorum.
Temel Bey yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Yalnız bir düzeltme önerim olacak. “Pekçok” kelimesini ayırarak kullanmayı tercih ediyorsunuz. Birleşik yazmanız daha uygun olacaktır. Sevgiler.
Allahim bana kitap dolu bir ev cicek dolu bir bahce ve Temel Aksoy gibi insanlar nasip et. Amin.
bu güzel yazınız için teşekkür ediyorum
saygılarımla
Hocam her paylaşımınızı merakla bekliyorum, bilginizin zekatını fazlasıyla veriyorsunuz, ne kadar teşekkür etsek az, emeğinize sağlık…