Geçtiğimiz aylarda Gary Hamel liderliğinde otuz beş ünlü yönetim gurusu toplanarak isletme anlayışında nelerin değişmesi gerektiği konusunda bir beyin fırtınası yaptılar. Üzerinde fikir birliğine vardıkları konuları Harvard Business Review Şubat 2009 sayısında yayınladılar. Yönetim gurularına göre, gelecekte şirketler, bugünkünden farklı bir anlayışla yönetilecekler.
1. Şirket yönetimin görevi sadece kendi çıkarlarını sağlamak değil, içinde bulundukları toplumun çıkarlarına da hizmet etmek olmalıdır. Yeni dönemde her işletmenin toplum çıkarını da kendi iş hedefleri içine alması ve bütün işleyişi bu anlayış üzerine kurgulaması gerekir.
2. Şirketleri yönetirken bugüne kadar olduğundan daha farklı yaklaşımlara ihtiyaç var. Daha iyi bir yönetim anlayışına sahip olmamız için Psikoloji, Biyoloji, Siyaset Bilimi ve Teolojiden yararlanmalıyız.
3. İşletmelerdeki hiyerarşi anlayışı hastalıklı yapılar doğurdu. Şirketlerin bu özürden arınmaları ve daha düz ve yalın organizasyonlar kurmaları gerekir.
4. Şirketlerde korku kültürü yerine güven kültürü hakim olmalıdır. Kontrol yöntemleri gözden geçirilmeli ve yeniden yazılmalıdır. Yeni dönemde çalışanlara daha fazla özgürlük ve bağımsızlık verilmeli ama aynı zamanda daha çok hesap verme sorumluluğu yüklenmelidir.
5. Baskıcı liderlik bu zamanın ruhuna uygun değildir. Liderin şirket içinde katılımcılığı ve işbirliğini yüreklendiren bir rol üstlenmesi gerekir.
6. Organizasyonlarda çeşitliliği artırmak gerekiyor. Farklı görüşler ve aykırı düşüncelere yaşama hakkı tanıyan bir kurum kültürü yaratmak gerekiyor. İnovasyon, ancak farklı kökenden, farklı dünya görüşünden, farklı anlayışlardan gelen insanların bir arada yaşadıkları ortamda gerçekleşir.
7. Şirket stratejisi oluştururken Darwin öğretisinden yararlanmak gerekir. Birden fazla stratejinin aynı anda hayata geçmesi ve sürekli denemeler yaparak ayakta kalan başarılı stratejinin uygulanması gerekir.
8. Şirketlerde devasa departmanlar (silolar) yerine küçük, esnek, hızlı uyum gösterebilecek ve gerektiğinde birbirine eklemlenecek yapılar kurmak gerekir.
9. Yönetimler doğaları gereği, geçmişin başarılı uygulamalarını bugün de devam ettirme eğilimindedir. Bu çoğu zaman işletme üzerine işlerliği kalmamış uygulamaları tekrar etmek gibi bir yük getirir. Oysa ön saflarda ya da alt kademelerde çalışanların inovasyon fikirleri üretmesi, tepe yönetimin inovasyon fikri üretmesinden daha yüksek bir ihtimaldir. Şirketin bu sesleri duyacak ve uygulamaya koyacak bir yönetim anlayışına sahip olması gerekir. Bu da şirket içindeki güç merkezlerini yeni bir anlayışa göre düzenlemeyi gerektirir.
10. Hedef belirlemede yönetim her zaman sorumluluk üstlenmelidir ama şirketin tamamı hedef belirlemeye katkı vermelidir. En yararlı içgörü en ön saflarda çalışanlardan elde edilir. Yönetim bunlardan yararlanmalıdır.
11. İşletme içindeki birimlerin tekil başarıları birçok durumda toplamın başarısını garantilemez. Bugün birçok şirket hala departmanların tekil başarılarına prim vermektedir. Oysa şirket toplamda başarılı değilse herhangi bir birimin başarılı olmasının anlamı yoktur. Dolaysıyla şirket içinde her bölümün ve herkesin ortak bir kaderi paylaşması ilkesine göre hareket etmesi ve ödüllendirmelerin toplam başarı üzerinden yapılması gerekir.
12. Şirket içinde “Bilgi Demokrasisi” kurmak gereklidir. Bilgiye herkesin ulaşacağı şeffaf bir yönetim anlayışına geçilmelidir. İnovasyon, şirketin en ön saflarından başlatılan bir süreç olduğuna göre, bu çalışanların bütün bilgilere ulaşabilmeleri sağlanmalıdır. Hızlı değişim dönemlerinde çalışanların bilgiye süratle ulaşması, bağımsız karar almaları bir şirketin değişikliklere uyum göstermesinin ön koşuludur.
13. Şirket içinde fikirlerin birbirleriyle yarışacağı bir ortam yaratmak tepe yönetimin en önemli görevidir. Şirketin yirmi dört saat açık kalacak bir fikir borsasına ihtiyacı vardır. Her şirketin sahip olduğu intranet ortamı bu borsanın en iyi işleyeceği yerdir. Yönetimin yapması gereken bu borsanın şirket siyasetinden arınmış bir şeklide işlemesini ve bilgi demokrasisi içinde derinleşmesini sağlamaktır.
14. İlerleme ve inovasyon birbirine zıt seçeneklerden (trade-off) bir tanesi seçmekle değil, birbirlerine zıt gibi görünen hedefleri aynı zamanda gerçekleştirebilecek çözümler bularak gerçekleştirilir. Şirketlerin; hem kısa dönem hem uzun dönem hedeflerini gerçekleştirecekleri hem şirket çıkarını hem toplum çıkarını gözetecekleri çözümler üretmeleri gerekir.
15. Şirket çalışanlarının ortak bir amaca tutkuyla bağlı olarak işbirliği içinde çalışmaları çok önemli bir konudur. Yönetimin bu birlik ruhunu oluşturması gerekir.
16. Şirketlerin kullandığı terimlerin çoğu günlük dilde kullanmadığımız garip sözcükleridir. İster İngilizce ister Türkçe olsun bunların hiç biri anlaşılır değildir. İnsanları yaptıkları işten soğutan böyle bir dil kullanarak çalışanlarla iletişim kurmak mümkün değildir. Şirketlerin, bir an evvel kullandıkları dili insanileştirmeleri gerekir. Bizler ruhumuza hitap eden; “adalet”, “sevgi”, “gerçek”, “onur”, “güzellik” gibi sözcüklerden anlarız. “Yatırımın iç verimlilik oranı” gibi bir hedef, hiç bir insanı harekete geçirmez.
Gary Hammel ile işletmenin geleceğini tartışan yönetim guruları ve referansları :
1. Eric Abrahamson, Columbia Business School :
www.ericabrahamson.com
2. Chris Argyris, Harvard University :
www.infed.org/thinkers/argyris.htm
3. Joanna Barsh, McKinsey & Company :
resources.bnet.com/topic/joanna+barsh.html
4. Julian Birkinshaw, London Business School :
resources.bnet.com/topic/julian+birkinshaw.html
5. Tim Brown, IDEO :
www.ideo.com
6. Lowell Bryan, McKinsey & Company :
www.mckinsey.com/ideas/books/Mobilizing/authors.asp
7. Bhaskar Chakravorti, Harvard Business School :
drfd.hbs.edu/fit/public/facultyInfo.do?facInfo=ovr&facEmId=bchakravorti@hbs.edu
8. Yves Doz, Insead :
www.insead.edu/facultyresearch/faculty/profiles/ydoz/
9. Alex Ehrlich, UBS :
business.timesonline.co.uk/tol/business/article1061429.ece
10. Gary Hamel, The Management Lab :
www.garyhamel.com
11. Linda Hill, Harvard Business School :
hbswk.hbs.edu/faculty/lhill.html
12. Jeffrey Hollender, Seventh Generation :
www.seventhgeneration.com/learn/inspiredprotagonist
13. Kevin Kelly, Wired :
www.kk.org
14. Terri Kelly, W.L. Gore & Associates :
www.fastcompany.com/magazine/98/wikn.html
15. Ed Lawler, USC’s Marshall School of Business :
www.edwardlawler.com
16. John Mackey, Whole Foods Market :
www2.wholefoodsmarket.com/blogs/jmackey
17. Tom Malone, MIT’s Sloan School of Management :
cci.mit.edu/malone
18. Marissa Mayer, Google :
http://www.google.com/corporate/execs.html#marissa
19. Andrew McAfee, Harvard Business School :
andrewmcafee.org/blog
20. Lenny Mendonca, McKinsey & Company :
www.mckinsey.com/mgi/perspective/biography/lenny.asp
21. Henry Mintzberg, McGill University :
www.henrymintzberg.com
22. Vineet Nayar, HCL Technologies :
vineet.hclblogs.com
23. Jeffrey Pfeffer, Stanford University :
faculty-gsb.stanford.edu/pfeffer
24. C.K. Prahalad, University of Michigan’s Ross School of Business :
www.bus.umich.edu/FacultyBios/FacultyBio.asp?id=000161713
25. J. Leighton Read, Alloy Ventures and Seriosity, Incorporated :
www.alloyventures.com/index.php
26. Keith Sawyer, Washington University in St. Louis :
artsci.wustl.edu/~ksawyer
27. Peter Senge, Society for Organizational Learning and MIT :
en.wikipedia.org/wiki/Peter_Senge
28. Rajendra Sisodia, Bentley University :
www.bentley.edu/events/markreform/bios.html#sisodia
29. Tom Stewart, Booz & Company :
www.booz.com/global/home/press/article/42231854
30. James Surowiecki, author of The Wisdom of Crowds :
wamu.org/programs/dr/04/07/07.php
31. Hal Varian, University of California, Berkeley :
people.ischool.berkeley.edu/~hal
32. Steven Weber, University of California, Berkeley :
www.polisci.berkeley.edu/Faculty/bio/permanent/Weber,S
33. David Wolfe, Wolfe Resources Group :
agelessmarketing.typepad.com/about.html
34. Shoshana Zuboff, Harvard Business School (retired) :
drfd.hbs.edu/fit/public/facultyInfo.do?facInfo=ovr&facEmId=szuboff@hbs.edu
Sevgili Temel Bey,
Blogunuzu yeni keşfettim sayılır. Şuana kadar yazılarınızın 10 tanesini okudum ve inanın hepsinden müthiş bir keyif aldım ve onlarca not, ders çıkarttım. Bu çok değerli paylaşımarınız için öncelikle teşekkürü bir borç bilirim ve paylaşımlarınızın daimi olmasını dilerim.
Öte yandan yazınızda değindiğiniz bir hususta bende fikirlerimi (anladığımı teyit etmenize ihtiyaç duymaktayım) sunmak istemekteyim. (Bu yorum kutucuğu da bunun için olmalı)
Şirket yönetimlerinin nasıl olması gerektiği ile ilgili oluşturduğunuz maddelerden 11.sine takılmış durumdayım. Elde edilen toplam başarı üzerinden ölçümler ve ödüllendirmeler yapılması gerektiğini vurgulayan bir madde. Bu maddenin hemen yanında bulunan resim de, bu vurguyu mükemmel bir şekilde tamamlıyor. Burada bahsedilen, toplam başarı üzerinden performansa göre ödüllendirmedir. Yani şirket belirli bir başarıya ulaştı ise herkes bu başarıda eşit paya sahiptir, dolayısıyla da eşit ödüle layıktır mantığı değil. Doğru mu anladım acaba? Yoksa yanılıyor muyum?
Saygı ve Sevgilerimi sunarım…
Performansa göre ödüllendirme sistemleri çok tartışılan bir konu haline geldi. Yararı kadar zararı da var. Şirketi bölmeden, ortak bir hedefe doğru birlikte ilerlemenin yollarını bulmalıyız.
Bir şirketin benimsediği değerlerin neler olduğu, bu değerlere herkesin uymasının çok önemli olduğunu bir kere daha vurgulamak istiyorum.
Yorum için teşekkürler.
Sevgiler.
Temel
Temel Bey;
Bunları bilen ve salık veren biri olarak Synovate’deki somut uygulamalarınızdan da bahseder misiniz?
Teşekkürler…
Zor bir soru sormuşsun ama sormakta yerden göğe kadar haklısın.
Benim kurduğum araştırma şirketi 1998 yılında yabancı ortaklıklar kurmaya başladı. 2005 yılında ise sahipliği tamamen Synovate’e geçti.
Bu süreçte bildiklerimi uygulama şansım olduğu kadar; bilip de uygulayamadıklarım oldu elbet.
Synovate’in katettiği ve geldiği yere bakarsak kendi etki alanında, bu yazıda anlatmaya çalıştığım zihniyeti hayata geçirdiğini, kendi ekosistemi içinde, toplumsal fayda yarattığını görüyorum. Kendi çıkarıyla toplumsal çıkarı eşit derecede gözettiğine inanıyorum.
Eksikler, yanlışlar elbette olmuştur; ama yaptıklarım bu blogda anlattıklarım paralelinde oldu.
Ancak şunu da vurgulamak istiyorum: Her geçen gün yeni bir şeyler öğreniyorum. Öğrendiklerimi de paylaşıyorum. Doğru olanı yüksek sesle ifade etmeye çalışıyorum. Dün bilmediğim ama bugün öğrendiklerimi de yazıyorum.
Geçmişte yapamadıklarım olduysa, ya bilmediğimdendir ya da bilip de uygulama imkanım olmadığındandır.
Sorduğun soru için teşekkür ederim.
Sevgiler.
Temel
Bunu bütün yöneticilerin özümsemesinin şart olduğu kanaatindeyim…
“Çalışanlar, yaptıkları işte anlam bulmak isterler. Sadece para kazanmak değil bundan daha üstün bir amaca hizmet etmek ve şirketin kaderine yön vermek isterler. Bu anlayışın yeşereceği bir organizasyon yaratmak tepe yönetimin öncelikli görevidir.”
Bu konular hakkında pek bilgim olmadığı için yorum yapamıyorum; Yeni ilgilenmeye başladım. Ama bütün yorumlarınızı dahil ederek şunu söyleyebilirim, olayları geniş zaman diliminde incelemeniz (19. bazen 18. yüzyıldan bu yana) çok iyi olmuş. Kaleminize sağlık.
Ayrıca Murat Esenli’nin yorumuna da katılıyorum.
Merhaba Temel Bey.
İlginç bir dizi karşılaşmayı ben de yaşamamın ardından yazı ve bilgileriniz bana da ulaştı. Yaptığınız çalışmalarınızı ve akabinde paylaşımlarınızı dikkatlice inceledim, incelemeye de devam ediyorum.
Burdaki bir çok başlığı da aktif olarak kullanıp hayata geçireceğimi hissettmekteyim.
Katkınız için şimdiden teşekkürler.
Bundan yaklaşık 1-2 ay sonra tüm yapıyı oluşturmus şekilde bir noktaya getireceğim bir Inovatif çalışma üzerindeyiz 6 aydır. Umuyorum ondaki etkinizi gözlemleme fırsatı yakalarsınız.
Tesadüfün nedenini sorgulamam, çünkü o an gelir ve birleşir noktalar.
Saglıcakla Kalın.
Sercan DUYGAN
Istinye,Istanbul
Friendfeed’de şu şekilde yazdım “Değişen dünyayı kavramak ve zamanın ruhunu anlamak” isteyen yeni nesil girişimci ve işadamlarının sabah akşam ilaç niyetine içmesi gereken bir makale. Altı üstü 16 madde ama o kadar ağır ve keskin bir ilaç ki. Diğer yazılarınız gibi bu da harika olmuş. Bir gün tanışabilmek dileği ile.
Sevgili Temel,
oldukça güncel bir konuya değinmişsin. Geleceğin, iş yapma tarzları bakımından, bugünden farklı olacağını herkes söylüyor ancak bu farkların ne olacağını ve nasıl hayata geçireleceği konusunda görüş ve önerilere gerçekten ihtiyaç var. Bu ihtiyacın giderilmesi açısından son derece faydalı bir makale, görüş ve yorumların için teşekkürler. Serdar Çiloğlu
Değerli dostum Temel,
Yönetim ve liderlik konusundaki görüşlerine katılıyorum.
Bu konu ile İşletme Fakülte’mizde uygunsan 4 Mart Çarşamba Saat : 13.00-13.50’de Araştırma Yöntemleri dersinde bir konuşma yapabilir misin?
Teşekkür eder.
Selamlarımı iletirim…
Özel mail’ine cevap yazdım. Teşekkürler.
Sevgiler.
Temel