Skip to main content

Turizm Pazarlaması

14 Ağustos, 2012

Bundan yüzyıl önce insanların neredeyse tamamı doğdukları köyün hiç dışına çıkamadan hayatlarını tamamlıyordu. Şimdi ise doğduğu şehrin dışına çıkmamış olanlar neredeyse yok gibi. Eskiden uçağa sadece zenginler binerken bugün uçakla seyahat etmek hemen herkesin ulaşabildiği bir imkan haline geldi. 2011 yılında bütün dünyada yaklaşık bir milyar turist başka bir ülkeye seyahat etti. (World Tourism Organization)

İnsanlar dinlenmek, yeni yerler görmek, yeni lezzetler tatmak, yeni insanlar tanımak ve kendilerini yenilemek  için seyahat ederler. Turizm, insanların keşif motivasyonu üzerine kurulu bir sektördür. Keşfetme arzusu çocuk yaşta gelişir. Hemen her gencin bir “dünya turu” yapma hayali vardır. Türkiye’de çoğunluk için yurtdışına çıkmak, adeta rüştünü ispat etmektir. Hiç yurtdışına gitmemiş olmak ise bir eksikliktir. (Maalesef bizim ülkemizde sadece küçük bir azınlık yurtdışına seyahat eder.  TNS verilerine göre yetişkin nüfusun yaklaşık %7’si yurtdışına çıkmıştır.  TNS Türkiye Profili 2011)

12

Dünya Turizm Örgütü tarafından hazırlanan “Tourism 2020 Vision” araştırması uluslararası turizm talebindeki büyümenin devam edeceğini öngörüyor. Seyahat fiyatlarının düşmesi ve insanların farklı kültürlere olan ilgisinin artması bu büyümeyi tetikleyen sebeplerin başında geliyor. Çalışma sürelerinin kısalacağı, tatil sürelerinin artacağı; emeklilik süresinin uzayacağı (65 üstü yaş grubunun toplam turizm içindeki payının artacağı); bekâr ve çocuksuz çiftlerin seyahate ve eğlenceye daha fazla zaman ve kaynak ayıracakları dünya turizmini büyütecek nedenlerin başında yer alıyor.

Son yıllarda klasik tatil turizminin yanında ön çıkan kongre, inanç, kültür, sağlık gibi turizm alanları sadece turizm çeşitliliğini sağlamakla kalmadı, turistlerin profillerini de farklılaştırdı. Yeni kuşak turistler artık yılda bir tatille çıkmakla yetinmiyor. Hafta sonu kaçamakları da dahil olmak üzere yılda birkaç kez geziye çıkıyorlar.

1990’ların sonunda hayatımıza giren internetin belki de en çok etkilediği alan turizm oldu. İnsanlar tatile gitmeden önce internetten araştırma yapıp, gidecekleri yeri, kalacakları oteli, katılacakları etkinlikleri inceleyip satın almalarını internetten yapıyorlar.

Yeni nesil turistler klasik turistlerden farklı olarak çok daha seçiciler ve beklentileri çok daha yüksek. Daha önce bu kentleri ya da otelleri ziyaret etmiş kişilerin yorumlarını internetten okuyor ve kendi deneyimlerini de yine internet ortamında milyonlarca potansiyel ziyaretçi ile paylaşabiliyor.

Artık tur operatörleri ve seyahat acentaları yepyeni bir dönemde iş yapıyorlar. Sistemin sürekli şeffaflaşması aslında dürüst çalışan işletmeler için güveni de artırdı. Bu bazı markaların işlerini olumsuz etkiledi ama yaratıcı turizm pazarlamacılarına da yeni fırsatlar sağladı.

Turizm Türkiye’nin karşılaştırmalı rekabet üstünlüğünün bulunduğu sektörlerin başında yer alıyor. Sadece iklim ve deniz değil, Anadolu’nun zengin tarihi, doğal ve kültürel mirası, gelenek ve göreneklerimizle beslenen konukseverliğimiz, Doğu ile Batı’nın egzotik bileşimini temsil etmemiz bizim turizm alanında elimizi güçlendiriyor.

Son yirmi beş yılda Türkiye’de turizm yatırımlarına verilen önem ve dış tanıtım çabaları sonucunda turizm sektöründe önemli gelişmeler sağlandı. Yat turizminden sağlık turizmine kadar birçok alanda yaratıcı yatırımlar göze çarpıyor.  Siyasi gelişmelerden, terörizmden fazlasıla etkilenen bu sektörde, hala gelinen yerin yeterli olduğunu, turizm alanında tam anlamıyla olmamız gereken noktada olduğumuzu söylemek de güç. Kültürel alanlarımızın restore edilmesi,  hizmet kalitesini yükseltilmesi, tesislerin altyapılarının güçlendirilmesinin yanı sıra kentlerimizin daha iyi tanıtılması gibi iletişim alanlarında da daha yapılacak çok şey var.

En önemlisi de turizm konusunun yerel yönetimler düzeyinde yeni bir anlayışla ele alınmasıdır. Türkiye’de son yıllarda kurulan Kalkınma Ajansları bu konuda çalışmaya başladı fakat bu çabalar henüz olumlu sonuçlar vermedi. Kalkınma ajansları daha çok yörelerin tanıtımı konusunda duyarlılar ama bence tanıtımdan önce yörede yaşayan insanların ve esnafın yaşadıkları yere sahip çıkmalarını sağlamak gerekir.

Yöre halkının gençleri, ev kadınları, esnafı, çiftçisi, öğrencisi, emeklileri kendi yörelerinin kültürel ve turistik kıymetlerinin bilincine vardıkları takdirde bu değerleri yöreye gelen “misafirlere” de en iyi şekilde sunulabilirler. Kültürel değerler ve kıymetler ancak böyle bir bakış açısıyla “pazarlanabilir” ve bu şekilde yüceltilip korunarak  gelecek nesillere aktarılır. Yöre halkının işbirliği olmadan tepeden inme politikalarla turizmi geliştirmek mümkün değildir.

Philip KotlerRekabet sadece ürünler ve firmalar arasında gerçekleşmez. Ülkeler ve şehirler de birbirleriyle rekabet eder.” der. Küreselleşmeyle birlikte her şehir, her belde giderek birbirine benzedikçe “yerelleşme” çok daha önem kazanıyor. “Marka kent” ya da “maka belde” olmak için yörede yaşayanların kendi özgün değerlerine sahip çıkmaları gerekiyor.

11

Turizm alanında başarılı olabilmek için kentlerin sadece doğal güzellikleri, tarihi ören yerleri değil esas kendilerine özgü bir hikâyelerinin de olması gerekir. Turizm pazarlamasının ilk adımı yörelerin hikâyelerini keşfedip bunları gün yüzüne çıkarmaktır.

İnsanlar küreselleşmeyle birlikte artan “aynılaşmadan” sıkıldılar; özgün olanı arıyorlar. Küreselleşme dünyayı aynılaştırmaya devam ettikçe yeni kültürler tanıma, yerel lezzetlerle tanışma geleceğin turizminin en önemli itici güçlerinden birisi olacak. Kültür turizmi özellikle de gastronomi turizmi ön plana çıkacak.

Bu alan gelişip popülerleştikçe de ülke mutfaklarını tanımaya yönelik seyahatler de artacak. Özellikle ABD ve Avrupa’da “iyi yemek yemeğe” gösterilen ilgi son yıllarda bir akıma dönüşmüş durumda. Gelir seviyesi yüksek entelektüel turistlerin katıldığı “gurme turları” bugün küçük bir kesime hitap etse de yarın geniş kitlelere yayılma potansiyeline sahip bir alan.

Türkiye’de turizmi geliştirmek için “deniz-kum-güneş” turizminin ötesine geçmemiz gerekiyor. Kongre, sağlık, kültür, din, lezzet (gastronomi) turizmi gibi alternatif turizm türlerini geliştirmemiz gerekiyor. Alternatif turizm alanlarını geliştirmek demek kentlerimizi, köylerimizi, yörelerimizi, küçük işletmelerimizi desteklemek anlamına geliyor.


Konuyla İlgili Makale ve Linkler

  1. Tüik Turizm İstatistikleri 2007-2011
  2. Turizm İstatistikleri 2023 Vizyonu
  3. World Tourism Organization Network
  4. World Tourism Organization, UNWTO World Tourism Barometer
  5. World Tourism and Travel Council, website
  6. Kültür ve Turizm Bakanlığı, website
  7. Türkiye Turizm Stratejisi 2023
  8. Turizm Özel İhtisas Komisyonu Raporu, DPT Müsteşarlığı
  9. Dimitrios Buhalis, Soo Hyun Jun, “E-Tourism” (International Centre for Tourism and Hospitality Research, Bournemouth University)
  10. e-tourismsummit, 2012
  11. Dimitrios Buhalis "E-Tourism: Information Technology for Strategic Tourism Management"
  12. United Nation Conference On Trade And Development (UNCTAD) “e-Marketing and Tourism” 14th.March 2007
  13. Hannes Werthner “e-Tourism: Impact of New Technologies”
  14. Kerry B. Godfrey “Attitudes Towards 'Sustainable Tourism' in the UK: a View From Local Government Senior Lecturer in Tourism Planning, Oxford Centre for Tourism and Leisure Studies, School of Planning, Oxford Brookes University
  15. University of Guelph, School of Hospitality & Tourism Management
  16. Sustainable Tourism, website
  17. Sustainable Tourism, Wikipedia
  18. Ebru KERİMOĞLU, Hale ÇIRACI “Sustainable Tourism Development and a Governance Model for Frig Valley”,Istanbul Technical University Faculty of Architecture, Istanbul, TURKEY
  19. Mehmet BAŞ, Burhan KILIÇ, Evren GÜÇER “Türkiye’de Yerel Yönetimler ve Turizm”, Mevzuat Dergisi
  20. Travel and Tourism - Assets - Cambridge University Press
  21. Wade Davis: “Dreams from Endangered Cultures”

Yorumlar

Comments (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir